Nevizade’nin bitimindeki Balo Sokak’ta, sokağın isminin hakkini veren; 3 katlı, her katına klasikleri ve trendleri saklamış bir mağaza.
Bu sokakta daha önce bulunduysanız, İliya Gülerşen Kumaş mağazasının muazzam, mutlak mükemmeliyete bir adım yakın vitrininin, sizi hayranliga düşürmemiş olması imkansız. Bir yanında Nevizade’den gelen eğlence ve kadeh sesleri, diğer yanında İstiklal Caddesi’nin kargaşası, gürültüsü derken, bunların arasında tüm sükûneti ve asaletiyle senelere meydan okumuş bir mağazadan bahsediyoruz.
İçeri adımınızı attığınız anda ise bir İstanbul beyefendisi ve yine insana göz yanılsaması yaşadığını hissettirecek mükemmellikte ve muntazamlıkta raflara dizilmiş kumaşlar karşılıyor sizi. İliya Bey’in zamansız duruşu, bugünkü başarısındaki en büyük etken.
Fransa, Belçika, İngiliz ve İliya Bey’in favorisi olan İtalyan kumaşları, raflarda yalnızca önümüzdeki sezonun moda zeminini oluşturmakla kalmıyor; aynı zamanda mağazanın sahibi gibi zamansız tasarımlara dönüşmeyi bekliyor.
Mağazanın ziyaretçileri arasında 20 yaşında, İtalya’da moda okuyan kalite tutkunu öğrenciler de var, 90 yaşında müdavimler de. Müşterilerini sermaye kapısı olarak değil, bugünlere gelmesini sağlayan hayat arkadaşları olarak görüyor. Gerekirse bu arkadaşlarının evlerini kumaş kartelalarıyla ziyaret etmesi, kendisini oldukça önemli bir ikon haline getiriyor.
İkinci ismi olan “Roditi” ile sunduğu kravat koleksiyonu, İliya Bey'in favori kumaşlarıyla elde dikilerek, aynı kalite çizgisini koruyarak mağazada yer alıyor.
Kravat koleksiyonunun yanı sıra, işinin ehli terzilerle çalışarak ürettiği palto ve montları, yurt dışından getirttiği, her biri ayrı bir sanat eseri gibi duran düğmeler ve armaları da sergilediği mağazasında İliya Gülerşen, kumaş satmaktan çok daha fazlasını yapıyor: “Modern hayatın sığlığında kendi derinliğini yaratma ve her şeye rağmen centilmen kalabilme” gustosunu yaratıyor.